19 Kasım 2006 Pazar

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadale ve Dayanışma Günü Etkinlikleri

Cins Kulüp (Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kulübü) 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadale ve Dayanışma günü dolayısıyla, namus kisvesi altında işlenen cinayetleri konu edinen üç belgeseli 28 Kasım Salı akşamı sinema salonuna taşıyor. 29 Kasım Çarşamba günü, yönetmenlerden Eylem Kaftan ve Melek Taylan'ın katılımıyla, Ayşe Gül Altınay’ın moderatörlüğünde konu tartışmaya açılıyor. 30 Kasım’da ise Küresel Etkileşim kulübüyle birlikte Bejan Matur’u kampüsümüzde ağırlıyoruz.

28 Kasım Salı.
Film gösterimleri - Sinema Salonu.

18.00 Kadına Ağıt.
Yönetmen: Berrin Balay Tuncer - Önder M . Özdem
2006, 38’/ Türkçe; İngilizce altyazılı

Töre kisvesi altındaki cinayetleri ve zoraki intiharları gözler önüne seren Kadına Ağıt, aile içinde şiddete uğramış, öldürülme tehlikesiyle evden kaçıp KA-MER'e sığınmış kadınların yaşadıklarını, KA-MER'in ve diğer sivil toplum kuruluşlarının bölgede verdiği mücadeleyi, resmi mercilerin son kertede namus/töre cinayeti konusundaki bilgisizliklerini ve yetersizliklerini, namus/töre adına cinayet işlenmesinin gerekliliğini savunanların dehşet veren portrelerini bir araya getirmeyi başarmış. Berrin Balay Tuncer'in namus adına katledilen isimsiz binlerce kadının anısına ithaf ettiği film mağdurların yasadıklarını biraz olsun kavramak için atlanmayacak bir belgesel olarak dikkat çekiyor.

18.45 İsmi Güzide.
Yönetmen: Eylem Kaftan
2005, 52’/ Türkçe; İngilizce altyazılı.

Bir eski fotoğraf, birkaç adres var elinde. Amacı 30 sene önce halası Güzide'nin esrarengiz bir cinayete neden kurban gittiğini ögrenebilmek. Gerçeği öğrenmek arzusuyla Kanada´dan Doğu Anadolu'nun yolunu tutan Eylem Kaftan, geçmiş olayları araştırırken, halasının inanılmaz acı hikayesini ortaya çıkarır. Çektiği belgesel, feodal yapıdan kaynaklanan kan davası geleneği ile bir tür hesaplaşmadır.

19.45 Karanlıkta Diyaloglar.
Yönetmen: Melek Taylan
2005, 65’/ Türkçe-Kürtçe; İngilizce altyazılı.

İsveçli bir film yönetmeni ve kameraman Ulla Lemberg ve Türkiyeli film yapımcısı ve senarist Melek Taylan, Türkiye'nin güneydoğusunda aileleri tarafından onaylanmayan ilişkileri ve davranışları nedeniyle ölüm tehdidi altında bulunan kadınların yaşam öykülerini dinlemektedirler. Kadınların yanı sıra erkeklerle de söyleşiler yaparlar. Bu öyküler, hem kadınları hem de erkekleri birer kurbana dönüştüren namus, utanç, kurban vb. ataerkil aşiret toplumunun gelenekleri üzerine düşünülmesi gereğini ortaya koymaktadır. Deneyimli belgeselci Hüseyin Karabey ile birlikte çalışan Melek Taylan'ın yönettiği bu ilk belgesel, Türkiye'de kadını "namus" kavramının odağına yerleştiren anlayışı sorguluyor.

29 Kasım Çarşamba 18.00
FASS 1080

Eylem Kaftan ve Melek Taylan ile söyleşi.
Moderatör: Ayşe Gül Altınay

30 Kasım Perşembe 17.45
FASS 1080

Bejan Matur ile söyleşi.

1 Mayıs 2006 Pazartesi

ÜNİVERSİTEDE CİNSEL TACİZİ KONUŞMAYA DEVAM EDİYORUZ

Cins Kulüp (Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kulübü) olarak düzenlediğimiz "Üniversitede Cinsel Taciz Paneli" ardından, okulda yaşanan olaylar ve cinsel tacizle ilgili rahatsızlıklardan yola çıkarak bu konuda neler yapabileceğimize, ne gibi çözüm yolları üretebileceğimize yönelik ve kadın kadına olacağımız bir oturum gerçekleştiriyoruz:

1 Mayıs 2006, 17:40
SSBF, 1080

Katılımınıza ve fikirlerinize ihtiyacımız var,
Görüşmek üzere!

24 Nisan 2006 Pazartesi

cinsel taciz paneli

Cins Kulüp(Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kulübü) olarak, çeşitli üniversitelerde yaşanan cinsel taciz biçimlerini göreceğimiz ve üniversitemizde neler yaşandığını ve yaşananlara karşı neler yapılabileceğini farklı boyutlarıyla tartışabileceğimiz bir panel gerçekleştiriyoruz.

25 Nisan 2006, 17.40-19.30
SSBF, G052



9 Mart 2006 Perşembe

sahnede kadın paneli

Sahnede Kadın için, farklı sanat dallarında üretken olan, kadın bakış açısına sahip veya kadın olmak üzerine düşünen, güçlü olarak tanımlayabileceğimiz kadınları kampüsümüze çağırdık!

Onlar, bizimle, çalıştıkları alanlardaki deneyimlerini, mücadele yöntemlerini paylaşacaklar ve biz de onlarla beraber çözümler üretmeye çalışacağız. Kadınlar açısından, sanat alanında şimdiye kadar nelerin başarıldığını ve nelerin yapıldığını sorarken, bir yandan da nelerin yapılmadığını ve nelerin yapılması
gerektiğini tartışacağız.

Herkesi bekliyoruz!


9 Mart 2006, 18:30
SSBF G022


1974 doğumlu Eser Selen, 1999 yılında Kasa Galeri'de Geleceğe Esintiler dizisi kapsamında ilk kişisel sergisini açtı. Yurtiçi ve dışında pek çok karma sergiye katıldı, performanslar yaptı. İşleiş adlı son sergisinde, bedensel ile mekansalın iç içe geçtiği performans/videolara ve yumuşak heykellere yer veren Selen, işlerinde bedenin varoluş koşullarını, sınırlarını, izlerini, gerek bulundukları mekanın sınırları içerisinde gerekse mekan olarak bedenin kendi durumu içinde sorguladığını belirtiyor.

Hülya Adak, Sabancı Üniversitesi Kültürel Çalışmalar programında öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Otobiyografi ve roman teorisi, milliyetçilik, kadın çalışmaları, şarkiyatçılık ve seyahat edebiyatı üzerine çalışmalarını sürdürüyor. Önemli yayınları arasında "National Myths and Self-Na(rr)ations: Mustafa Kemal's Nutuk and Halide Edib's Memoirs and The Turkish Ordeal" (South Atlantic Quarterly, Duke Universitress 2003) ve "Pamuk'un Ansiklopedisi" (Kara Kitap Üzerine Yazılar, İletişim 1997) adlı makaleleri sayılabilir.

İlk romanı Kertenkelenin Uykusu'yla, Türkçe polisiye yazan kadın yazarlar arasına katılan Nihan Taştekin 1963 yılında doğdu. Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nu bitirdi. Bir süre basın sektöründe çalıştı. Garsonluk, tezgâhtarlık, çocuk bakıcılığı, düzeltmenlik gibi işler yaptı. İlk romanı Kertenkelenin Uykusu 2000 yılında Oğlak Yayınları, ikinci romanı Yağmur Başlamıştı ise 2002 yılında İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlandı. Karganın Güldüğü, Taştekin'in üçüncü kitabı.

Bağımsız medya projeleri gerçekleştiren in House Projects'in kurucularından olan Melis Birder, on yıl önce yerleştiği New York'un fakir semtlerindeki farklı okullarda eğitmen olarak çalıştı ve video programları gerçekleştirdi. Aynı dönemde kentteki bazı sivil toplum kuruluşları için belgeseller çekti. 11 Eylül terör saldırıları konusunda "Missing Bird", Brooklyn'li gençleri konu alan "Crossing Brooklyn" adlı belgesellerin ve Brooklyn TV'de aylık yayınlanan "The Show" adlı programın yönetmenliğini üstlendi. Bağdat'ta çektiği Onuncu Gezegen "Bağdat'ta Tek Başına" Birder'in ilk bağımsız belgesel projesidir. Şu anda İstanbul ve New York arasında yaşamakta ve her iki kentte belgesel projelerinde çalışmaktadır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda yönetmenlik ve dramaturgluk yapan Zuhal Ergen son olarak Jane Birkin'in yazıp, Serap Babür'ün dilimize çevirdiği;Ay! Uyuyor muydun? Afedersin" adlı oyunu yönetti. Uzun surmus bir birliktelik, hesaplaşma, tükenmişlik, zaman aşımı, karsilik gormeyen ilgi beklentisi, bencillik ve sevismeyle ölüm arasında gidip gelişten bahseden bu oyunun iki kahramanı var: Kadın ve Erkek.